28 Ocak 2008 Pazartesi


Çelebi Sultan'ın torunu,II.Murat'ın oğlu:II.Mehmet.

Dünya'nın bildiği isimle FATİH Sultan Mehmed o.

Fatih'lerin yürüşü bile başkadır.Evet başkaymış gerçekten;12 yaşında tahta çıkıp daha sonra babasına akıl dolu mektubuyla Osmanlı Devletinin yara almasını engeleyen...,18 yaşında tahta oturup 1 yıl sonra Peygamber müjdesine eren komutan...,Fetih'i ile çağ atlatan,...İstanbul'un Rönesans sahibi...,gemileri karadan yürüten..,Osmanlı Devleti'ni yeniden yapılandıran sanki o değilmiş gibi yürüyormuş Sultan Mehmet.Mübarek hocasının (Akşemsettin) önünde ayakları titreyen,koltuğunda aslan kesilen bir hükümdarmış kendisi..

Farklıymış evet; iyi yetişmiş ve yetiştirilmiş:

Homeros'un İlyada adlı destanını,öbür elinde Gazali'nin Tehafütü'l-Felasiye adlı ateşli polemiğini okuyan da.Yunanca ve Latince öğrenmeye çalışan da,Arapça ve Farsça bilende o.Biliyosunuz ki,Nakkaş Sinan'ın yaptığı ünlü potrede gördüğümüz ''gül'' tutan Fatih,öbür elinde Müslümanların ''Batlamyus''diyerek.Müslümanlaştıkları bir başka Doğulu alim-hükümarların,Ptolemais'un Geographica'sını tutuyordu.

Herşeyi araştırmış ve merak etmiş;karaların ve denizlerin Sultanı olmanın kolay olmadığı bilip gök biliminide araştırmış tarihide.Ülkesine ve milletine böyle olursa yarar sağlayacağını bilmiş.

Fatih Sultan Mehmet doğulu mu yoksa batı mı? diye soranlara,30 sene nasıl tahta kaldığını merak edenlere?19 yaşında olmasına rahmen Dünya'nın göz diktiği şehri alıp bize nasıl armağan ettiğini hayretle bakıp soranlara cevabıdır SULTAN'ın bu yaptıkları.

Sonra kendimize dönelim ve soralım,dürüst olalım kaçını okuduk bunların ya da bir tanesini okuduk mu diye?

Hiç yorum yok: