30 Kasım 2008 Pazar

eski TOPRAK


Eski Toprak derler yaşlılara sağlam oldukları için,aslında mantık olarak düşünürsek eski olan bişey nasıl sağlam olabilirki?

Ama toprağın eskisi makbul,insan gibi!!!ayaklarının altında çok kök vardır yere sağlam basarlar,onları sanal olmuş dünyanın pembelikleri etkilemez davalarından dönmez eskiler.

Böyle bir amcamı anlatmış büyük üstat Kemalettin Tuğcu eski toprağı insanla muhteşem birleştirmiş.Askerlikte Albaylığa kadar yükselmiş Balkan savaşından beri ordunun hizmetinde bulunmuş,en son Kurtuluş Savaşında yaralanmış,İstiklal madalyası sahibi bir ihtiyarın son zamanlarını anlatmış.Oğlunun evinde kalan Aziz amca;Herşeyi yerli yerinde yaşayan,odasından çoğu zaman çıkmayan,torunları,gelini ve oğlu ona hiç bir saygısızlığı olmamasına rağmen onu çok sevmelerine karşın kendisini bir yük gibi gören saygın biri.

Karısını uzun yıllar evvel kaybetmiş olmasına rağmen hergece yatarken...

-Nafize,azıcık öteye git,bana da yer ver.!

Nafize'nin kemikleri bile kalmamıştır ama eski toprak değilmi onu kendi içine gömüş.Son günlerinde kurtuluş savaşında beraber olduğu bir çavuşun yazlığına giderek geçiren ve hasret gideren gazi tatilden döndüklerinde çok geçmeden vefat etmiştir.Lakin evdeki yeri hiç unutulmamış sanki o varmış gibi masaya tabağı bile geliyodur...
1987 basımlı benden bir yaş büyük bu kitabı üzülerek söylüyorum okumak için çok geç kalmışım.

3 Kasım 2008 Pazartesi

Özdeyişler


^^Birinin söylediği tek bir kelime hala bugünü yaşatıyor ve söyleniyorsa o kişi ölmemiştir^^
Bedenleri bizimle değildir ama gönüllümüze taht kurmuş hayatlarından mutlaka ders almışızdır önemli insanların.
Her cümlede başka bir aleme gidiyor insan,saatlerce düşündürüyorlar işte onlar kalıcılar.
'İki günü eşit olan ziyandadır'
Hz. MUHAMMED
'Hiç kimse başarı merdivenlerini eleri çebinde tırmanmamıştır.'
M.Head
'İnsan zaman öldürmek için deği;faydalı hoş bir an geçirmek için okumalıdır.'
O.Goıtmidh
'İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını,sonrada sağlıklarını kazanmak için paralarını harcarlar.'
Goethe
'Kabukta dolaşan böcek,meyvenin tadını alamaz.'
Sahsuvar
'Kitapsız yaşamak,kör,sahır,dilsiz yaşamaktır.'
Seneca
'Ne kadar bilirsen bil,söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.'
Mevlana
'Unutma ki ağızında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.'
Lyly
'Eğer ağaca çıkmak istiyorsanız,yıldızlara çıkmya niyet edin.'
Konfiçyus
'Cümleler doğrudur sen doğrı isen,doğruluk bulunmaz sen eğri iken.'
Y.Emre
'Oyun bittince,şah da piyonda aynı kutuya konur.'
Socrates
'Hiçbir mücadele yoktur ki ahlak esaslarına dayanmadan yürüyebilisin.'
M.K.Atatürk
'Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.'
Gazali

Yaşama Yerleşmek


Oturulan koltuk ya da sandalye yahut yer minderi hiç önemli değil ne olduğu önemli olan oturma şekli ve nasıl oturduğunuz.Yanlış anlaşılmasın edep ve ahlak kurallarında bahsetmiyorum.

Üstün Dökmen şunu savunuyor ;Koltuğa sandalye ve benzeri şeylere nasıl yerleşirsen hayatada öyle yerleşirsin.

İşte size bir tez;Sandalye koltuk tamir eden bir usta varmış.Ustanın gözlemlerine göre bazı müşterilerinin koltuklarının ön kısımlarında,bazı müşterilerinde arka kısımı daha fazla aşınıyormuş.Ön kısımları aşınan koltukların sahibi kardiyologların bekleme salonlarıymış yani kalp hastalarının diğerleri ise farklı mesleklere sahip insanların salonlarıymış.Stres aceleci ve heyecan düzeyi yüksek kişiler hem hayata hemde koltuğa tam yerleşemediklerini görüyoruz.

Çevreye,insana,doğaya kısacası dünyaya iyi yerleşmeliyiz hiç değilse toprak olana kadar.

Yaşamanızın süresini sonsuza kadar uzatamazsınız ama kalitesini ölçüleyecek miktarda artırabilirsiniz.Ömrünüzün uzunluğu önemli değildir,kalitesi önemlidir.Sandalyeden bir gün nasıl olsa kalkacaksınız:Önemli olan huzur içinde otumanız ve çevrenize huzur vermenizdir.

-Yaşama ilişmeyelim,tam yerleşelim.